BASKIRESMİN TANIMLANMASI VE İŞARETLENMESİ

ÖZET

Baskıresim; eskizlerle başlayıp, pek çok deneme ve kontrol baskılarıyla devam eden ve numaralı baskıyla sonuçlanıncaya değin, oldukça yoğun çalışmayı gerektiren bir tekniktir. Çoğaltılabilir oluşu nedeniyle uzun yıllar resmin gölgesinde kalmış, bağımsız bir sanat formu olarak sanatçılar tarafından önemsenmemiştir. Günümüzdeki çağdaş çoğaltma teknikleriyle (fotoğraf, ofset ve dijital baskı) elde edilen reprodüksiyonlar nedeniyle de özgünlüğü tartışılır duruma gelmiştir. Özellikle 1960’lardan sonra sanat bienallerinde, yarışmalarda ve sanatçı dernek ve kuruluşlarında  baskıresmin tanımlanması ve özgünlüğünün sınırlarının belirlenmesiyle ilgili tartışmalar başlamıştır. Bu tartışmaların ışığında da baskıresim ile röprodüksiyon birbirinden ayrılmıştır.

Baskıresim; kalıbının bizzat sanatçının kendisinin hazırladığı, ancak baskı aşamasında bir usta ya da teknisyenden yardım alarak gerçekleştirdiği ifade aracıdır. Baskıresmin gerçekleştirilmesi sırasında elde edilen kontrol baskıları, baskı aşamalarını gösteren ifadelerle adlandırılır. Numaralı baskılarla sonuçlandıktan sonra da tüm baskılar, sanatçının kendi el yazısıyla (baskı alanının hemen altına, kurşun kalemle bir takım terim ve işaretler koyarak) imzalanır. Sanatçının elde ettiği baskıresmi imzalamasıyla baskıresim “özgün” nitelik kazanır.

Baskıresim üzerinde bulunması gereken bu terim ve işaretlerin ne olduğunun hem sanatçılar hem de koleksiyoncular tarafından bilinmesi ve baskıresimlerde aranması gerekir. Bunlara uymak baskıresim sanatı adına hepimize düşen bir görevdir.

Anahtar Sözcükler: Baskıresim, Deneme Baskı, Sanatçı Baskısı, Resim

Abstract:

Print is a kind of art technique which requires hard working during all its steps; from the preliminary sketches until getting the numbered prints. The characteristic of being multipliable caused print art to be kept in background and it wasn’t accepted as an independent art method. Because of reproductions which are multiplied through current techniques (photograph, offset or digital printing), its originality has been discussed. Especially after 1960s, discussions about print art’s definition and its originality limits were increased and with the light of those arguments in biennales, competitions, art foundations or associations; Print Art and Reproduction were separated definitely.

Print Art is an expression method by which the art product is taken up from the surface of a pattern. Print artist prepares the pattern personally, but during the printing step he or she can be assisted by a craftsman or a technician. All the control prints are named according to the steps to which they belong. When all the numbered prints are produced, the artist signs the prints with a lead pencil by putting special terms and marks. So, the print acquires an original characteristic.

All those obligatory terms, signs and their meanings must be known and must be looked for by both artists and collectors. This is our responsibility for print art.

Key Words: Print, Trial Prof,  Edition of Artist, Pentür

 

“ÖZGÜN BASKIRESİM” KAVRAMI

Kalıplar aracılığıyla yapılan ve çoğaltılabilen resim olarak tanımlanan baskıresim;  elde  edilmesinde bir takım teknik donanımlara, araç ve gereçlere gereksinim duyan bir ifade aracıdır. Eskiz aşamasından başlayıp, deneme baskılarıyla devam eden ve numaralı baskılarla sonuçlanan, oldukça titiz ve yoğun çalışmayı gerektiren bir tekniktir. Çoğaltılabilir oluşu, pentürden ayrılan en önemli yanını oluşturur ve bu yönüyle estetik ve artistik yaklaşımların yanı sıra, teknolojiyle de ilgili olduğunu söylemek yanlış olmaz kuşkusuz. Örneğin; 15 y.y.’ da Avrupa’ da ağaçbaskı resmin hızla yaygınlaşmasının nedeni; kağıt üretimindeki artış ve buna bağlı olarak kağıt fiyatlarındaki ucuzlamadır. Yine baskı boyalarının (mürekkeplerinin) ve baskı preslerinin yeterliği baskıresme ivme kazandıran gelişmelerdendir. Başlangıçta ağaç ve ipek kalıp üzerinden baskı alınırken, insanın doğayı dönüştürmeye başlamasıyla, kalıp olarak kullanılan malzemelerdeki artışlar, baskı tekniklerine çeşitlilik ve zenginlik katmıştır.

Temeli özgün bir çalışmanın çoğaltılması olan baskıresim (bu yönü nedeniyle) uzun yıllar resim sanatının gölgesinde kaldı, özgün sayılmadı. Baskıresmin ticari bir çoğaltma aracı olmaktan çıkarılıp, sanatsal anlatım aracı olarak benimsenmesi ve özgünlüğünün sınırlarını belirleme tartışmaları ancak 20.y.y.’ lın ortalarından sonra başlamıştır. Bu tartışmaların ışığında   baskıresmi şu şekilde tanımlamak mümkündür; “Çeşitli araç ve gereçlerle doğrudan ya da kalıplar aracılığıyla, kağıt ya da benzeri malzemeler üzerine, bizzat sanatçının kendisi ya da onun denetimindeki bir teknisyen-usta tarafından basılıp çoğaltılan ve sanatçısı tarafından numara verilip, imzalanan baskılara

“ÖzgünBaskıresim” denir. Baskıresim sanatçısı duygu ve düşüncelerini önce kalıba aktarır, ilk mücadelesini kalıpla uğraşarak verir. Deneme baskılar yaparak sürdürdüğü çalışmalarını, kalıp üzerinde karar verdikten sonra numaralı baskıya geçerek sonlandırır ve elde ettiği baskıları imzalar.

Baskı tekniği sanatçıya aynı resimden pek çok sayıda elde etmesine olanak sağlar. Ancak bu durumda çoğaltılan her baskının özgünlüğü, ya da çoğaltılmış bir baskının özgün sayılması için hangi kriterlere sahip olması gerektiği sorusu gündeme gelir.  Sayısalda ve çeşitlilikte yoğun üretim aşamalarından geçen baskıresimlerin sanatçısı tarafından imzalanması, numaralandırılması ve saklanması, oldukça titiz bir çalışmayı gerektirir.

Baskıresim 20. y.y.’lın başlarına dek çoğunlukla resim çoğaltma aracı olarak kullanılmış, bazen onu yapan sanatçısı tarafından imzalanmaya bile gerek görülmemiştir. Baskıresmi hak ettiği yere ve özgünlüğe kavuşturma çabaları 1960’ tan sonra başlamıştır. Çeşitli sanatçı dernekleri ve kuruluşları, baskıresim bienallerinde ve yarışmalarında baskıresimlerin sınıflandırılmasını ve bu sanatsal anlatım aracına birtakım kurallar konulmasını gündeme getirmişler, özgünlüğünü tartışmışlardır. Bu bağlamda ilk kez 1960 Viyana Uluslararası Sanatçılar Kongresi’nde sorunlar tartışılmış ve baskıresmin sınırları belirlenmiştir. 1968’ de İngiltere’ de Ulusal Sanatçılar Derneğinin, 1975’ te Amerika’da Athens’ te Grafikçiler Derneğinin yaptıkları açıklamalar; “Baskıresimde Özgünlük” sorununa açıklık getirmiştir. Bu açıklamalara göre; “Sanatçı kişisel anlatımına uyan baskı tekniğini kendisi belirler. Bunlar günümüzde ki otografik, mekanik, fotografik, ofset ya da dijital baskı yöntemleri olabileceği gibi, gelecekte keşfedilecek diğer baskı yöntemlerinden herhangi biri de olabilir. Çalışmalarını kendine ait atölyesinde tek başına yapabileceği gibi bir başka yerde bir teknisyen ya da baskı ustasıyla birlikte de yapabilir.  Baskı kalıbını bizzat kendisi hazırlamalı ve deneme baskılarda da kalıp üzerinde gereken düzeltmeleri yine kendisi yapmalı, bu işi ustaya bırakmamalıdır. Ancak baskıya hazır duruma gelen kalıp üzerinden baskı alma işini kendisi yapabileceği gibi, ustasına da yaptırabilir. Bu aşamadan sonra temiz baskılar ayıklanıp, sanatçısı tarafından mutlaka numaralandırılmalı ve imzalanmalıdır.

Baskıresim sanatının kendine özgü disiplini, öncelikle baskıresim sanatçıları tarafından bilinmeli ve titizlikle uygulanmalıdır. Bu anlamda baskıresim üzerinde bulunması gereken terim ve işaretlerin; sanatçılar ve toplum tarafından bilinmesi ve baskılarda mutlaka aranması gerekmektedir.

BASKIRESİM ÜZERİNDEKİ TERİM VE İŞARETLER

Baskıresim sanatçısı tarafından, baskıların ön yüzlerine konulan ve böylelikle baskıresme özgünlük kazandıran bir takım terim ve işaretler vardır Bunların ne anlama geldikleri çoğumuzca bilinmez. Bu terim ve işaretler baskıyı, sanatçısını, yapım tarihini, toplam baskı sayısını ve o baskının kaçıncı baskı olduğunu belirler. Daha önceki yıllarda kalıpların üzerine kazınmadığı sürece sanatçısı bilinmezdi.  Özellikle günümüzde çağdaş çoğaltma yöntemleri baskıresmin özgünlüğünü tehdit eder duruma geldiği için bu terim ve işaretleri kullanmak zorunluluk haline gelmiştir. Bu terim ve işaretler baskının ön yüzüne ve baskı alanının yarım cm. altına, kurşun kalemle ve sanatçının kendi el yazısıyla yazılır. Baskıların ön yüzüne, sanatçı dışında hiç kimse bir şey yazamaz ve koyamaz. Konulması zorunlu yazılar ve işaretler baskının arka yüzüne konulur.

Baskıresim sanatçısı, tasarımını ilk önce kalıba aktarır. Seçmiş olduğu tekniğe uygun olarak kalıp üzerinde düzeltmeler ve değişiklikler yapar. Her işlemden sonra da kalıbın gidişini görmek ve denetlemek için bir baskı alır ve baskının ön yüzüne hangi deneme baskı olduğunu yazar. Bu işlem sanatçının baskıresmiyle ilgili beklentileri karşılanıncaya dek sürer.

 

Baskıresmin gerçekleştirilmesi aşamasında alınan ara baskılar şunlardır:

 

DURUM BASKISI (State –Quide): Sanatçı baskı taslağı üzerindeki sorunlar tam olarak giderilinceye kadar tek başına ya da ustayla birlikte çalışırlar. Ulaşılan çeşitli evrelerdeki durumlar, alınan kararlar ve gereken düzeltmeleri gösteren işaret ve değişiklikler, notlar baskı üzerinde belirtilir. Baskı çalışması bu örneklere göre sürdürülür. Bir süre sonra tekrar bir baskı yapılır ve çalışma bu şekilde geliştirilir.  Baskının gelişimi “Durum Baskıları” ile belgelenmiş olur.  Çalışma süresince elde edilen bu baskılara I. Durum,  II. Durum Baskıları denir. Baskının aşamaları bu “Durum Baskılarıyla” belgelenmiş olur.

Resim 1: Hayati MİSMAN
7/80 Gravür
1988

DENEME BASKI (Trial Proof): Sanatçı kalıp üzerinde çalışmasını sürdürürken, çalışmasının nasıl bir gelişme gösterdiğini görmek için son bir baskı yapar. Bu baskıya göre son düzeltmelerini yapar.  Deneme Baskı, numaralı baskıdan bazen küçük farklılıklar gösterebilir. Bu baskıyı sanatçısı “Deneme Baskı”- Trial Proof (T.P.) olarak imzalar. Bu “Deneme Baskı” toplam baskı sayısına dahil edilmez, fakat tek oluşu ve sanatçının çalışma yöntemleri hakkında bilgi verdiği için yüksek fiyata alıcı bulabilir. Deneme Baskısını, Durum Baskılarıyla karıştırmamak gerekir.

NUMARALI BASKI (Edition Print): Bir kompozisyondan yapılmış baskıların toplam sayısını gösterir.  Kesirli sayı olarak yazılır. Alttaki sayı toplam baskısayısını, üstteki sayıda, o baskının kaçıncı baskı olduğunu gösterir. Toplam baskı sayılarını sanatçılar kendileri belirlerler. Ancak sanat ortamı, maddi ve manevi olanaklar ve tekniğin kendisi sanatçıyı bu konuda sınırlar.  Bu sayı ortalama 50 adettir.   Bazen sanat galerilerinin ve koleksiyoncuların istekleri doğrultusunda ve kullanılan tekniğe bağlı olarak bu sayı 200 veya 300’ lere ulaşabilir.  100’den daha az sayıdaki basımlar genellikle küçük kabul edilir. Eğer bunları sanatçı kendisi basmışsa 50 adet baskı sayısı da çok değerlidir. Kullanılan tekniğe bağlı olarak, baskı sayısı 1000’ e kadar çıkabilir.

SANATÇI BASKISI (AP-Artist Proof, EA- Edition of Artist): Ülkemizde baskıresim yapan bazı sanatçılarımızın bu terimi yanlış kullandıkları görülmektedir. Sanatçı Baskısı toplam baskı sayısının belli bir orandaki (%10) payıdır. Sanatçılar toplam baskı sayısının %10’unu kendi özel kullanımları için ayırır ve imzalarlar.  “Sanatçı Baskısı” terimi özel baskı anlamına gelmez. Sanatçı Baskısı ile tüm basımı oluşturan diğer baskılar arasında öncelik ya da kalite farkı yoktur. Baskı sayısı aynı zaman da tüm basımı belirler ve Roman rakamıyla gösterilir (Sanatçı Baskısı I/X …gibi). Sanatçı istemezse “Sanatçı Baskısı” ayırmaz. Bu baskılar çoğu kez sanatçıyla kişisel arkadaşlığı göstermesi açısından daha da değerlidir.

İPTAL BASKI (Cancelled Proof): Baskı tamamlandıktan sonra, kalıp olarak kullanılan malzemenin yüzü, tekrar orijinal baskı alınmasını önlemek için özellikle bozulur. Kalıp üzerine büyük bir çapraz konur ya da ‘İptal’ yazılır. Bu iptal edilmiş kalıptan bir baskı alınır, “İptal Baskısı” olarak işaretlenir ve saklanır. İptal edilmiş baskı satılmaz, sanatçı tarafından korunur. Ancak bazen iptal edilmiş plaka ve kalıplar müzelerce alınır.

 

Resim 2: Arif Ziya Tunç
İptal Baskı
“Sazlıkta Rüzgar” 2004
 Resim 3: Arif Ziya Tunç
7/15  Linol baskı

 

 

ADAMAK ( DEDICATION ):  Bir baskı bazen bir arkadaşa ya da bir başkasına adanabilir (hediye edilebilir). Bu durumda sanatçı isminden sonra “………için”   (for………..,)  şeklinde ifade kullanır. Bunlar için çoğu kez numaralı baskılardan biri seçilir.

 

Resim 4: Mehmet ÖZER

5/15 Litografi

“Yaşamı Oynamak  – 1998

Baskıların ön yüzlerine bizzat sanatçının kendi el yazısıyla yazılması gereken terim ve işaretler de şunlardır;

 

BASKI SAYISI: Basım sayısı baskının sol alt köşesine, kesirli sayı biçiminde yazılır. (8/50 gibi). Burada alttaki rakam toplam baskı sayısını, üstteki rakam ise baskı sırasını gösterir. Bazen ilk sayılar ayrı kağıtlara basılmış olan kağıtlara verilse de, ilk sayıların daha iyi baskılar verildiği gerçek değildir.

E.A, Trial proof, Guide Proof baskıları bu sayıya katılmaz. Sanatçı numaralı baskılarını bir defada basabileceği gibi, bir kısmını daha sonraki bir tarihte basarak basım işi tamamlayabilir.

BASKI TEKNİĞİ (Technical of Proof): Baskının elde edilmesinde kullanılan tekniğin adı  (ağaç baskı, monoprint, metal gravür gibi)  yazılmalıdır.

İSİM (Title): Baskının konusu ya da ismi genellikle baskının alt ortasına yine yumuşak bir kurşun kalemle yazılır.

SANATÇININ İMZASI (Signature): Genellikle baskının sağ-alt kenarına yumuşak bir kurşun kalemle, sanatçının el yazısı karakterine uygun olarak adı ve soyadı şeklinde, tarihle beraber yazılır. Sanatçının iyi olmayan baskılara ya da kopyalara imza atması yakışık almaz.

TARİH (Dating): Sanatçı baskının bittiğine karar verdiğinde imzalar ve yıl (ya da ay ve yıl ) olarak tarih atar. Tarihin basımın yapıldığı gün olması şart değildir, baskının tamamlandığı gün de olabilir.

DAMGA (Chop Marks): Damga genellikle metal, ağaç ya da lastikten yapılan küçük kalıplardır. Baskıcılar, baskı atölyeleri ya da sanatçının kendisi tarafından baskı yüzeyinin sağ alt köşesine basılır. Bu küçük damganın anlamı; baskının damgasını taşıdığı kişi ya da kuruluş tarafından basıldığıdır.

Yukarıda açıklanan; baskıresmin tanımlanması ve işaretlenmeleriyle ilgili kurallara öncellikle sanatçıların uyması ve koleksiyoncuların da bu konuda hassas davranmaları ve bu koşulları baskıresimlerde aramaları gerekir. Baskıresmin özgünlüğü bu konuda gösterilecek hassasiyetle korunacaktır. Bunu sağlamak da kuşkusuz baskıresim sanatımız adına hepimize düşen bir görevdir.

 

–/–

 

KAYNAKÇA;

   Sergi Katalogları:

  1. Graphics of The 60’s Federal Repuplic of Germany, An Exhibition by The Instute for    Foreign Cultural Relations,    Stuttgart, 1987
  2. Deutsche Grafik der Gegenwart, Herausgeber, Stuttgart, 1971, 1. Auflage Printed in Germany

   Kitaplar

  1.  EİCHENBERG Fritz, The Art of The Prınt, New York, Harry N. Abrams Inc., Puplichers, 1976
  2. TURNER Silvie, Handbook of Printmaking Supplies, Yorkshire, Printed and Bound by Lund Humphries Bradford, 1977
  3. ROSS John-ROMANO Clare, The Complete Printmaker, New York, A Division of Macmillan Puyplishing Co., Inc., 1972